Doğum izninin artışı gündemde: Hedef doğurganlık hızını artırmak

ANKARA – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı doğum istatistiklerine göre Türkiye’de doğurganlık hızı tüm zamanların en düşük seviyesine geriledi. 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı, 2023 yılında 1,51’e düştü. Yani bir kadının yaşamı boyunca dünyaya getirdiği ortalama çocuk sayısı 2,38’den 1,51’e düştü.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2023 sonuçlarına göre de 2023’te ülke nüfusu 92 bin 824 kişi arttı. Yıllık nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7,1 iken, 2023 yılında binde 1,1 oldu.

ERDOĞAN: TÜRKİYE İÇİN VAROLUŞSAL BİR TEHDİT

Doğurganlık ve nüfus artışındaki bu düşüşün ülkenin büyümesini negatif etkileme riskini dikkate alan iktidar harekete geçti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “TÜİK’in 2023 yılı doğum istatistikleri endişe verici. 2001’de 2.38 olan doğurganlık hızı, 2023’te 1.51’e geriledi. Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2.1 seviyesinin altındayız. Bu, açık söylüyorum Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir. Mevcut durum ülkemiz için tolare edilebilir olmaktan çıkmıştır.”

‘3 ÇOCUK ÖNGÖRÜMÜZDE HAKLI ÇIKTIK’

Erdoğan, sorunun kaynağını aktarırken tek ebeveynli ya da parçalanmış ailelerin sayısının artmasına dikkat çekti ve “Biz bu tabloyu gördüğümüz için biliyorsunuz sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. Tavsiyemizden dolayı pek çok kez eleştiriye uğradık. Maalesef zaman, öngörülerimizde bizi haklı çıkardı” dedi.

MKYK TOPLANTISINDA 1 YIL DOĞUM İZNİ ÖNERİSİ

Konu AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu’nun da gündemindeydi. Medyaya yansıyan bilgilere göre MKYK toplantısında doğum oranlarındaki düşüşün sebeplerinden biri olarak kadınların doğum izninin yetersiz olması gösterildi. 4 ay olan doğum izninin az olduğunu dile getiren bazı üyeler, arzu edilen nüfus politikasının inşası için doğum izninin 1 yıla çıkarılmasını önerdi. Ayrıca doğum yapan kadınlara 2-3 yıl uzaktan çalışma imkanı verilmesi de talep edildi.

4 BAKANLIK ÇALIŞIYOR

Erdoğan’ın açıklamaları ve konunun MKYK’de gündeme gelmesi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı doğum izni süresi konusunda çalışma başlattı. AK Partili kurmaylara göre sorun mevzuat değişikliği ile çözülebilir, Meclis’te bir yasama çalışmasına gerek yok. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal destek bütçesi de bu sorunun çözümü için kullanılabilir.

ÖNGÖRÜLEN MODEL: ÇOCUK SAYISI ARTTIKÇA İZİN ARTACAK

Nasıl bir model olacağı ise henüz net değil. Şimdiye kadar üzerine en çok konuşulan model kademeli olarak artan izin modeli. Buna göre ilk çocuğunu doğuran kadına 8 ay, ikinci çocuğunu doğuran kadına 10 ay, üçüncü çocuğunu doğuran kadına 1 yıl izin verilmesi öngörülüyor.

ESAS SORUN EKONOMİK

AK Parti kulislerinde doğum iznini artırmaya yönelik farklı modeller de konuşulurken muhalefete göre sorunun çözümü izin süresini artırmak değil. Esas sorun ekonomik.

CHP: AİLE KURMA VE ÇOCUK YAPMA PLANLARI YOKSULLUK SEBEBİYLE ERTELENİYOR

CHP’li yetkililere göre aile kurma ve çocuk yapma planları, yoksulluk sebebiyle erteleniyor. Yoksulluk ve son dönemde hızla yaygınlaşan umut yoksulluğu yurttaşların geleceğe dair planlarının önündeki en büyük engel.

‘DOĞURGANLIK TEŞVİK EDİLİRKEN KADIN İSTİHDAMDAN KOPARILMAMALI’

Doğacak çocukların sağlıklı gelişimi için kadının ekonomik özgürlüğünün önemine de dikkat çeken CHP’li kurmaylar, mevcut politikaların kadını iş hayatından uzaklaştırdığını söylüyor. Doğurganlık oranlarının artması için genel ekonomik sorunların giderilmesi gerektiğini söyleyen CHP’liler, doğurganlığı teşvik ederken kadının istihdamdan koparılmaması gerektiğini ifade ediyor.

‘İZNE BABA DA DAHİL EDİLMELİ, ÜCRETSİZ MAMA, BEBEK BEZİ GİBİ TEŞVİKLER OLMALI’

Ücretli doğum izin süreleri tartışılırken babanın da bakıma dahil edileceği uygulamaların kullanılması gerektiği, ücretsiz süt, mama ve bebek bezi gibi teşvik modelleri geliştirilmesi de CHP’nin çözüm için önerdiği bazı yöntemler.

DEM PARTİ: KADIN KULUÇKA MAKİNASI OLARAK GÖRÜLÜYOR

DEM Partili yetkililere göre tartışılan düzenleme kadını eve kapatmanın, istihdamdan uzaklaştırmanın bir yöntemi olma riskini taşıyor. Tartışmanın kadını kuluçka makinesi gibi gören bir anlayışla ilerlediğine dikkat çeken DEM Partililer, sadece annenin değil ebeveynlerin doğum izninin uzaması ve sorumluluğun baba ile paylaşılması gerektiğini belirtiyor.

‘BAKICI ÜCRETİ ASGARİ ÜCRETİ AŞTIĞI İÇİN İŞİ BIRAKAN KADINLAR VAR’

Türkiye’de çocuk bakım krizi olduğuna da dikkat çeken DEM Partililer, bakıcı ve kreş ücretleri asgari ücreti aştığı için işi bırakmak zorunda kalan kadınlar olduğunu hatırlatıyor. Ülkedeki çocuk işçileri, zorla evlendirilen çocukları da hatırlatan DEM Partililer, başta kadın yoksulluğu olmak üzere tüm bu sorunlar çözülmeden doğum iznini tartışmanın anlamsız olduğunu kaydediyor.

İYİ PARTİ: DOĞUM İZNİ 1 DEĞİL 5 YIL OLSA DOĞURGANLIK ARTMAZ

İYİ Parti’ye göre de doğurganlığı teşvik etmenin yolu doğum iznini artırmak değil, kadınları istihdama dahil etmek, kadınların gelirlerini artırmak, ekonomik güvencelerini sağlamak.

17 bin lira asgari ücretle doğum izni 1 yıl değil 5 yıl olsa da doğurganlık hızının artmayacağını ifade eden İYİ Partili yetkililer, ekonomik iyileşme sağlanınca doğurganlık da artar, çocukların refahı da. Mevcut koşullarda yurttaşların hayatta kalma mücadelesi verdiğini ifade eden İYİ Partililer de çocuk bakımının ekonomik olarak karşılanamaz duruma geldiğini söylüyor.

Muhalefete göre ülke ekonomisindeki yoğun sisli ortamda, doğum izinleri artırılsa da doğurganlık hızı daha da düşecek.