“`html
T24 Dış Haberler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV’de gerçekleştirdiği bir yayında YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve bu grubun Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkileri hakkında dikkat çekici yorumlarda bulundu. Bakan Fidan, “Bu durum, YPG’nin varlığını tanımayan başka hiçbir gücün de kalmadığı anlamına gelir. Kendi topraklarını ve egemenliklerini geri almak isteyenler, dışarıdan gelip petrol kaynaklarına oturamazlar. Türkiye, Irak, İran veya Avrupa’dan PKK üyeleri gelip bu durumu sürdüremezler, bunu kimse kabullenmez.” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, NTV’de Seda Öğretir‘in sorularını yanıtlarken, SDG-ABD ilişkisi ve Suriye’deki Kürt grupların yönettiği bölgelerde yaşanacak gelişmeleri değerlendirdi.
YPG Meselesinde ABD ile Çelişkili Pozisyonlar
Bakan Fidan, Türkiye’nin YPG meselesinde ABD ile tam zıt pozisyonlar içinde olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Bu konu, ulusal güvenliğimizle doğrudan ilgili ve yaşamsal bir meseledir. Bu durumu son derece ciddiyetle ele alan bir ülkeyiz. Hem sahadaki hem de masadaki diplomatik stratejilerimizi en yüksek düzeyde uyguluyoruz. Pozisyonumuz hala aynı ve değişmedi.”
Fidan, Suriyeli muhaliflerin yıllardır “rejim karşıtı bir mücadele verdiklerini ve büyük zulümlere maruz kaldıklarını” ifade ederek, “Artık vatanlarını geri alıyorlar. Ülkenin bütünlüğünü sağlama yolunda adımlar atacaklar. Şam yönetiminin atacağı adımlar sonucunda YPG’nin zemin bulamayacağını düşünmekteyiz.” dedi.
Türkiye’nin YPG’ye Yönelik Stratejisi Nedir?
Bakan Fidan, YPG’ya dair Türkiye’nin stratejisini şu şekilde açıkladı:
“Baştan beri ABD ile tam zıt konumdaydık. Bu durumu büyük bir ciddiyetle ele alıyoruz, çünkü bu milli güvenlik için kritik bir konudur. PKK, Suriye’de Ruslardan, İranlılardan ve rejimden destek bulmuştu, ancak bu zemin artık çökmüştür. Yeni Suriye’nin kendi toprak bütünlüğünü sağlamaya yönelik kararlılığı devam ediyor. Suriyeli muhalifler, vatanlarını tekrar almak için adımlar atacaklardır. Bu yüzden PKK/YPG’nin Tel Rıfat ve Münbiç’teki yerlerini kaybetmesini bekliyoruz.”
Fidan, “YPG’nin ortadan kaldırılması stratejik hedefimizdir. Ya kendilerini feshederler ya da zorla feshedilirler. İlk etapta Suriye halkının kendi topraklarını koruma amacı doğrultusunda adımlarını beklemek durumundayız. YPG’nin ele geçirilmesi sırasında bölgedeki halkların zarar görmemesi önemlidir.” şeklinde konuştu.
“YPG/PKK’nın, uluslararası terörist unsurların Suriye’yi terk etmesi gerekiyor; ilk olarak da Suriyeli olmayanların gitmesi lazım. Sonrasında ise, Suriyeli YPG unsurlarının ülkeden ayrılması ve PKK’lı olmayanların yeni yönetimle işbirliği yaparak silahsızlanmalarını bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
YPG/PKK’nın Batı’ya Yönelik Şantajları
IŞİD ile mücadelede iki önemli sorunun bulunduğunu belirten Bakan Fidan, İŞİD kamplarında ve tutuklu teröristlerin cezaevlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Fidan, “Kamplarda yaşayan binlerce insanın durumu acil bir şekilde çözülmeli; Irak ve Suriye’nin bu insanların geleceği hakkında bir yol haritası belirlemesi gerekiyor.” dedi.
“DEAŞ’lıların tutuklu olduğu cezaevleri, ikiyüzlülük örneği. Batılı ülkeler kendi vatandaşlarını geri almak için PKK gibi bir terör grubunu kullanıyorlar. Bu durum, PKK’nın aldığı desteği geciktiriyor. Avrupa devletleri, kendi DEAŞ’lıları için harekete geçmelidir.”
“PKK’nın DEAŞ tutukluları üzerinden sürekli şantaj yaptığına tanıklık ediyoruz. Bu durum, akıl tutulmasının zirveye ulaştığı bir noktadır.” dedi Fidan.
“PKK Üyelerinin Petrol Kaynaklarına Erişimi Kabul Edilemez”
“Artık sahada bağımsız bir aktör var; Suriye’nin kendi milli yönetimi bulunmaktadır.” diyen Fidan, şu ifadelerde bulundu:
“YPG ne de olsa tanınmaz, başka güçlerin petrolden pay almasını istemiyoruz. Dışarıdan gelen PKK üyelerinin ülkeye gelerek petrol kaynaklarına oturmasına, kaçakçılıkla Kuzey Irak’a gitmesine ve bu durumu kullanarak çıkar sağlanmasına kimse razı olamaz.”
“`
